gökkuşağı

10 Aralık 2017 Pazar

Ben Yaptım..!


Benim de vardı bir zamanlar bir şeker portakalım... 
Tanrı almadı onu ben öldürdüm, ölmesi gerekiyordu...
Katili bendim mutluluğumun...


5 Nisan 2016 Salı

TESTiYi KIRMA!!!

Selam gençlik, nabersiniz? :P ahahah :D Tam benlik bir giriş oldu, insan uzun süre yazmayınca nasıl başlayacağını bilemiyor, affediverin. :D
Umarım hayatınızda her şey istediğiniz gibi gidiyordur, insanlar ve hayat yaptığınız planlarınızı, umutlarınızı, hayallerinizi suya düşürmüyordur... Son zamanlardaki benim aksime mutlusunuzdur umarım.. :D
Konuya giriş yapmadan önce bilmeyenler için kısa bir Nasreddin Hoca alıntısı yapacağım buraya, konunun devamı için son derece gerekli çünkü. :D

" Nasrettin Hoca, suya gönderdiği çocuğun eline testiyi vermiş ve;

“–Testiyi kırmadan getir.” diyerek bir de tokat patlatmış.

Yanındakiler hocaya söylenmişler:

“–Hocam, çocukcağız testiyi kırmadı ki, tokat atıyorsun! Bu yaptığın doğru bir iş değil!” Hoca istifini bozmadan cevap vermiş:

“–Doğru söylüyorsunuz; ancak testiyi kırdıktan sonra tokat atmanın ne faydası olur?”
"
Eveeet gelelim meseleye, size de oluyor mu bilmem ama bu aralar benim sokağa çıkıp karşıma çıkan tanıdık tanımadık kim olursa olsun okkalı iki Osmanlı tokadı patlatıp " Testiyi Kırma!!!" diye bağırıp yola devam edesim var. Neden diye sorarsanız artık insanların iki yüzlülüğünden bıkmış olmam. Kendi menfaatleri uğruna eşeği suya götürüp susuz getiren insanlardan kurtulamıyor olmam ve bu cins insan türünün gittikçe virüs gibi çoğalıyor olması. Benim ki; beni yani farzımuhal testiyi kırılmaktan korumak. Başka yol mu yok dediğinizi duyar gibiyim ama şu yaşadığım dönem bunu götürüyor açıkçası. Ayrıca arkadaş hepsi mi beni bulur?? Bu sorunun cevabını ve nedenini gerçekten çok merak ediyorum doğrusu!


Öğretmeninden tut çöpçüsüne kadar bu memlekette işini layıkıyla, hakkını vererek yapan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az ve diğerlerini de aralarında sindirmeye bayılıyorlar. Abartmıyorum şu memlekette internet iyi ki var! Salla başını al maaşını'cıları işini adam gibi yapmazsa internete vermekle tehdit edince hem işin yürüyor hem de gerekmediği halde ağam paşam muamelesi görüyorsun, ne yazıktır ki durum böyle...

Ben herkese son derece güvenen bir insan(d)ım. Herkesi kendim gibi bilirim öyle davranırım ama sonra bir bakıyorum ki benim verdiğim tavizler boyumu aşmış boğuluyorum ama kimse el uzatmıyor birde iyice düşmem için tekmeliyorlar. Aklım başıma geldi sonunda yani arkadaşlıktan, dostluktan nasibimi almıştım da birde hem işini yapmayıp hem de seni suçlu duruma düşüren daha doğrusu yatarak para kazananlar çoğalınca insan dayanamıyor tabi. Ayrıca nasıl insanlar olduk yahu! Kimsenin kimseye bırak sevgisi, saygısı kalmamış, herkes kendi menfaatinin peşinde. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" olmuş "Başka yılana gerek yok ben yılan olayım herkesi sokayım" En iyisi insan ortamını bırakıp doğal yaşama yönelmek kendini ormanlara, dağlara vurmak eminim ordaki gerçek yılanlar burda yaşayan yılanlardan bin kat daha insaflıdır...


Kendime NOT: Umarım şu "Testiyi Kırma!!!" yöntemini kendine uygulayacak kadar diğer insanlardan vazgeçtiğin gibi kendinden de umudunu yitirip vazgeçmezsin, işte o zaman yenilirsin unutma!!!


Neyse canlar bu günlük bu kadar sitem yeter ;) Yeni bir yazıda görüşünceye dek hoşça kalın!
Son olarak aman dikkat birilerinin testisini kırmayın yoksa yersiniz tokadı! :D

15 Ocak 2016 Cuma

Dizi Tavsiyesi: "Heart to Heart"

Selam canlar!! Görüşmeyeli uzun zaman oldu, özlediniz mi beni?? :P Bir kaç aydır hiç boş vaktim olmadığı için doğru düzgün ilgilenemedim bloğumla.. Sizi bilmem ama inanın ben çok özledim!! ^^
Bugün size izlemekten büyük keyif aldığım bir diziyi tanıtmaya geldim. Sırada yazıya dökülmeyi bekleyen bir sürü dizi var ama neden bilmem bugün beni kendine çeken: Heart to Heart oldu ;) Aslında nedeni belli; bir o kadar samimi ve bir o kadar güzel bir yapım ;) Eminim sizde çok beğeneceksiniz ;) 


Evet gelelim dizimizin konusuna! Elimden geldiğince spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım, hadi bakalım başlayalım! :D Heart to Heart'ın başrollerinde 2 sevdiğim oyuncu yer alıyor.
Cha Hong Do karakterini canlandıran Choi Kang Hee ^^
 
ve
Ko Yi Seok karakterini canlandıran Chun Jung Myung ^^

Cha Hong Do kendisine bakan büyükannesini kaybettikten sonra yalnız kalmış, insan korkusu olan ve aşırı derecede kızaran bir yüze sahip kızımız çeşitli olaylar üzerine kendisiyle bile sorunlu bir psikiyatrist olan Ko Yi Seok'la karşılaşır. Cha Hong Do kafasından hiç çıkarmadığı kaskı, kitapları, televizyonu ve bitkileriyle birlikte mutlu mesuttur ama tabi ki yaşaması için para gereklidir. Bu yüzden kılık değiştirerek dışarı hayata adım atar ve kendine yaşlı bir nine olarak iş bulur. Böylelikle diğer insanlarla ilişki kurmadan yaşamaya alışmıştır ki kendini beğenmiş Ko Yi Seok onu rahat bırakmayacaktır. :D Ve tabi ki sonra aşk ikisininde peşini bırakmayacaktır ;) Böyle garip iki karakterin aşkı nasıl mı olur dersiniz?? 
Bazen birbirlerinin boğazını sıkarak :D


Bazen de sımsıkı sarılarak :D


Ben bu ikiliye tek kelimeyle bayıldım. Karakterlerin özellikleri ve oyuncuların uyumu gerçekten müthişti!! Böyle olunca keyifle izlenecek bir dizi çıkmış ortaya... Yeri geldiğinde gülümseten yeri geldiğinde ağlatan, içten, samimi bir dizi izlemek isterseniz hiç vakit kaybetmeyin derim. İnanın bana 16 bölüm yetmedi, dizi bitince boşluğa düştüm :( Birde bir şikayetim var ki Chun Jun Myung'u dizilerde daha çok görmek istiyorum ya :D Burdan Koreli dizi yapımcılarına sesleniyorum!! Şu bakışlarıyla delip geçen adamı lütfen daha çok görmemize izin verin!! :D ahahah :D  








Şimdilik bu kadar canlar, yeni bir yazıda görüşünceye dek cici bakın kendinize!! ^^

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Mutluluktan Gözleri Dolmuş Fangirl Anlatıyor: " BIGBANG IS BACK; MADE "

Bigbang'in "Yaptık, oldu!" temalı geri dönüşü "MADE" :D
Püf.. Püüfffff.... Püff...  Durun önce şuraların bir tozunu alayım!! :D ahahah :D Ne kadar oldu Bigbang'le ilgili bir şeyler yazmayalı?? Ne kadar oldu içimdeki fangirlü uyandırmayalı?? Peki ne kadar oldu durduğu yerde tozlanmış VIP duygularımı dışarı çıkarmayalı?? 3 sene mi? 4 sene mi?? Söylerken kısa gibi geliyor ama benim için çooooooook uzun bir zaman dilimiydi bu 3 küsür sene.. O yüzden Bigbang'in dönüşünü nasıl kelimelere dökerim mutluluğumu nasıl anlatırım bilemiyorum ama emin olun bol fangirllük içeren bir yazı olacak :D Yani şimdiden uyarayım sonra demedi demezsiniz. ;) Duymayan kaldı mı gençler??? 
BiGBANG iS BAAACCKK!! 
BiGBANG GERi DÖNDÜÜÜÜÜÜÜÜÜ!!!! KRALLARIM DÖNDÜÜÜ!!! :D :D :D
Böyle olmayacak her şeyi en baştan anlatayım en iyisi ;) Efendim şimdi bildiğiniz üzere YG efendi sürekli bizi türlü oyunlarıyla trollediği için açıkçası ben son zamanlarda kendi ruh sağlığımı korumak adına YG nin yaptığı duyuruları hiç önemsemiyordum hatta "hadi len!" diye geçiştirdiğim de olmuştu hani :D :D En çokta sinirimi bozan şey YG'nin bomba temalı teaserlarıydı çünkü cidden beni yansıtıyordu :D Patlamaya hazır bir bomba gibi bekliyordum çünkü :D

En sonunda teaserların Bigbang için olduğunu öğrendiğimde bir gram heyecanlanmadım desem yeridir çünkü ben hala trollenmemek için bir süreliğine kapatmıştım kendimi :D Çünkü konu Bigbang olunca ve birde işin içine trol girince dayanamıyorum, içimdeki sevilesi fangirl korkunç bir yaratığa dönüşüyor ki ben bile korkuyorum o halimden :D :D YG'nin yaptığı duyuruda Bigbang'in 5 ay boyunca  her ay için 1 veya 2 şarkı yayınlayacağını, Eylül'de de yeni şarkılardan oluşan bir full albüm yayınlayacaklarını duyduğumda katıla katıla güldüm. :D evet bunu açıkça itiraf ediyorum katıla katıla güldüm çünkü 4 seneye yakındır Bigbang'i bize gıdım gıdım gösteren adam tutmuş diyor ki 5 ay boyunca Bigbang şarkı yayınlayacak, programlara katılacak... O.o Dedim ki trolünde trolü geliyor, YG bizi fena kafalayacak! :D Ama yine de içimdeki fangirl birazcık kıpırdadı yerinde dedim yoook dur daha hemen gaza gelme :D Günler geçti geldik Mayısın 1'ine yani haberlere göre Bigbang'in comeback yapacağı güne. Kendime hala inanamıyorum insanda bir gram heyecan olmaz mı arkadaş? :D Konu Bigbang'i artık sevmemek felan değil konu YG'nin oyunlarına bir daha kanmamak! Bende bir inat vardır ki keçiler yanımda solda sıfır kalır :D Ben bir şeye inat etmişsem orda bitmiştir! :D Başıma çok iş açtı bu huyum ama ne yapayım elimde değil! :D Bu arada ne olur ne olmaz diyede twitterda bekliyorum. Herkeste bir heyecan bir coşku ki kendimi garip hissettim doğrusu :D 
Eveeet ve şarkılar yayınlandııı, sonra mı? Sonrası yok! Çünkü uykusundan uyanan fangirl beni fena hırpaladı! :D Ellerim klavyede gözlerim ekranda öylece kalmışım yani bildiğiniz kitlenmişim, niye mi? Bir anda fırlayan heyecan ve sevinç yüzünden.. Fazla geldi bünye kaldırmadı! :D ahahaha :D Sonraki evre ise çığlıklarla evde turlamaca! Bir sonraki evre de anlamsız sesler çıkararak şarkıları ve klipleri hatim etme! Doğruyu söylemek gerekirse ben hala rüya gördüğümü düşünüyorum :D Üzerinden kaç gün geçti ancak yazabiliyorum bunları ve hala da bu güzel rüyadan uyanacakmışım gibi geliyor :D Aslında bu da YG'nin suçu! :P Bu kadar yormasaydı bizi oyunlarıyla normal tepkiler verebilirdim :D Birde aynı gün içinde 2 şarkı birden yayınlanınca bünyeye fazla geldi itiraf ediyorum ;) :D Bu arada hala burada mısınız?? Sıkılıp gitmediniz mi?? :D evet sıkıcı bölüm burada bitiyor ve geliyoruz en önemli yere! :D 
Loser ve Bae Bae Bigbang'in dönüşünün ilk şarkılarıydı ki eminim üzerine milyonlarca şey söylendi, herkes kendince bir yorum getirdi o yüzden fazla uzatmadan bende bir kaç şey söyleyip fangirllüğe devam edeceğim :D 

Loser sen ne güzel bir şarkısın ya, dinlemelere doyamıyorum ki ben.. Sizde de oldu mu bilmiyorum ama ben sanki bu şarkıyı yıllardır dinliyor gibiyim, hiç yabancılamadık birbirimizi, sardıkça sarıyor şarkı ya! :D ahh birde o klip yok mu... ilk izlediğim anda gözlerim doldu.. Bizimkiler yine kendilerini anlatmış tüm gerçekleriyle... Kliple ilgili bir sürü şey okudum çok farklı yorumlar vardı. Bazıları klibi görüntü üzerine yorumlamış ki bu hoşuma gitmedi açıkçası. Klipte olan her şey bir durumu imgeliyor ve derin anlamları var. Mesela TOP'nin kadını öldürdüğü sahneyi iyice dramatikleştirip kadın cinayetlerine bağlayanlar var ki bişey diyemiyorum açıkçası.. TOP kadının kendisine dokunmasına izin vermeyişi ve ona eldivenle bile parmak uçlarıyla dokunarak itelemesi tamamen TOP'nin karakteriyle ilgili bir olguyu yansıtıyor bence. TOP ne kadar öyle görünmese de çok içine kapanık insanlara kolay güvenemeyen biri.. Büyük acılar yaşamış bundan kaynaklanan güven sorunları var. Klipte buna rağmen tekrar tekrar insanlara yaklaşmaya çalıştığını ve yine aynı şekilde insanları kendinden uzaklaştırdığını anlatmaya çalışmış bence... Taeyang bilindiği üzere normalde çok dindar biri, klipte günahlarından kurtulmaya çalışıyor ama yinede istediği gibi biri olamıyor... Yükseklerde dolaşıp birisini arıyor gibi??? GD ise yine her zaman ki gibi ikilem içinde: Kwon Ji Yong mu yoksa G-Dragon mu? Yüksek binaların arasında yalnız başına dolanıp durması, yanlış yönün etrafından geri dönmesi, Sokaklarda yerde yattığı halde kimsenin onu görmeyişi ve sürekli gökyüzüne bakıp gözlerinin dolması... Kwon Ji Yong'ken mutlu olan bir çocuğun hayalini gerçekleştirmek için G-Dragon'a dönüşürken bu kadar acı içinde kalması... Düşündükçe daha çok üzülüyorum.. :( Bazen diyorum o hep Ji yong olarak kalsaydı ve biz onu tanımasaydık.. Yani biz ondan mahrum kalsak bile o Ji yong olduğu için mutlu olsaydı..  :( Neyse devam edelim.. SeungRi ise yaşadığı bir olayı göstermiş bize bence çünkü daha önce anlatmıştı; Bir sevgilisi olduğunu ve onu aldattığını. Hatta SeungRi'nin solo albümündeki GG BE şarkısı mizahi bir dille bu durumu anlatır :D Burda ise mizahi değil tüm gerçekleriyle anlatmış. Kızın kendini aldattığını biliyor ama yinede vazgeçemiyor. Sanki kız dönüp gelse her şeyi unutacakmış gibi görünmüyor mu? Kızı bir başkasıyla gördüğü halde ona sarılmaya çalışması??? Bu arada insanın adı çıkmasın: SeungRi'yi sapık yerine koyup kızı takip ediyor diye yorumlayanlarda gördüm ki benim bile zoruma gitti :( SeungRi ne yapsa bir kulp buluyorlar ya, deliriyorum! Aslında klipte bu yanını da göstermiş bence; Sevmek istiyor, onu önemsemeyen kişiler için bile acı çekmeye razı? :( Ve klipte asıl beni kahreden bölüme geldik; Daesung :( Daesung'u klipte bile ağlarken görmeye dayanamıyorum ki birde dayak yiyor.. :( Farklı yorumlar var elbet ama bana göre Daesung hala o malum kazanın etkilerini yaşıyor. Fark ederseniz klipte yerde yatarken boynunda bir iz var?? Ve flashbackte bir kız boynuna fular takıyor. Benim yorumuma göre o kız VIP'leri simgeliyor ve boynundaki o izi kapatmaya çalışıyorlar. Yani Dae'nin yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Sonrasında ise Daesung dayak yerken boğazındaki fuları çıkarıp yüzüne fırlatıyorlar ve Daesung fulara sarılarak ağlıyor. Demem o ki VIP'nin sardığı yaraları tekrar tekrar kanatıyorlar ve Dae yine VIP'nin sevgisine sığınıyor... Daesung Kore'de albüm çıkarsın diye sızlanıp duruyordum ama artık istemiyorum! Daesung gerçekten fazla o insanlara... Ben razıyım onu Japonya'da izlemeye ama onun kendi insanları tarafından sevilmesini istiyorum ya, Daesung üzülmesin istiyorum... Biliyorum ki bu konu çok yaralıyor meleğimi... :( ooffff :( Neyse burada bırakıyorum daha fazla konuşamayacağım bu konu hakkında... :( 

Gelelim Bae Bae'ye!! Açıkçası her şey ortada açıklamama gerek yok aslında? Ne dersiniz? :D  Klip için  +19 sınırlaması var ama görünen her şey her zaman olduğu gibi belirli imgelerle anlatılıyor :D Benim en çok bayıldığım kısım aydaki halleri! :D ahaha :D Tam dayaklık bunlar ya! :D Bu arada ay ne alaka derseniz Kore'de ayda pirinç keki dövmek gibi bir tabirleri var tam olarak kelime kelimesine bilmiyorum ama bizdeki "mercimeği fırına vermek" gibi bir tabir ;) Hatta Fated to love you dizisinde karakterler yakınlaştıklarında böyle yansıtmışlardı :D
Bizimkiler yine listeleri alt üst etti beklendiği gibi :D Günlerdir zirvedeler ve biliyorum ki bu önümüzdeki 5 ay boyunca devam edecek hatta daha fazla! ;) Bu arada eğlence programlarından Running Man ve Happy Together'a da konuk olacaklar ki çok sevinçliyim ya!! Onları böyle eğlence şovlarında görmeyeli çoookkk oldu. Bizim zibidiler müzik şovlarında boy gösterip ödülleri süpüre dursun performanslarına hastayım!! Her performansları için farklı sahneler hazırlıyorlar ki büyük keyif onları izlemek!! :D Burda bir kaç performans videolarını paylaşacağım ama hepsini eklememek için zor tutuyorum kendimi :D

Gurur duyuyorum onlarla!! Küçüklerinin önünde bile saygıyla eğilen bir Bigbang onlar!! Özellikle de bunca yıldan sonra bizi hala seviyorlar diye gözleri dolan bir lidere sahibiz ki diğer her şeyi geçiyorum bu bile yeter bana! ;) Bu arada ben performans videolarından çok kamera arkası videolarına bayılırım, paylaşmadan edemeyeceğim doğrusu :D

Şunların doğallığına öl bit ya!! :D Fanlarla nasıl eğlendiklerine bir bakın!! Deli hepsi!! :D Zaten normal olsalar onları bu kadar sevmezdim :D ahahah :D birde pandam SeungRi'nin çektiği kamera kaydı var ki favorim odur! Bu arada SeungRi'ye beyaz saç çok yakışmış değil mi?? Ben bayılıyorum onun bu haline! Bizim panda bildiğin anime karakterlerine dönüştü!! :D
Bu zibidileri sevmemek mümkün mü sorarım size!! :D Neyse bu kadar yeter full albüm yayınlansaydı herhalde bu yazının sonu gelmeyecekti? :D ahaha :D Birazını da Haziran'daki şarkılara saklıyorum. YG'nin söylediğine göre Loser ve Bae Bae daha atıştırmalıklarmış asıl ana yemek Hazirandaki şarkılarmış. Düşünemiyorum bile atıştırmalıklar böyleyse ana yemeği geçtim tatlısı nasıl olur acaba?? :D Son bir fotoğraf paylaşıp kaçtım ben!! Görüşmek üzere!! :D 

Anyong Çingular!!! Kendinize cici bakın!! ^_^

19 Ocak 2015 Pazartesi

Film Önerisi: PK - Peekay

Selam canlar!! Bugün yine bir film önerisi ile koşa koşa geldim :D Beğendiğim bir şey olunca yerimde duramıyorum hemen gelip sizinle de paylaşmak istiyorum. Fena alıştım bu duruma ama hiç şikayetçi değilim açıkçası :D Birde yorumlarla bana arkadaşlık etseniz çok sevineceğim ;) Neyse konuya dönelim. :D
Oldum olası Hint filmlerini sevmişimdir ayrıca Aamir Khan oyunculuğu diye de bir etken olunca vazgeçmek mümkün olmuyor!!! Aamir Khan'ın filmlerinden beğenmediğim bir yapım hiç olmadı. Adam her rolün hakkını veriyor ve kendine has bir oyunculukla da hayran bırakıyor kendine. Ayrıca filmlerinde verdiği mutlaka bir sosyal mesajı vardır ki en çok hoşuma giden şeylerden biride bu, sırf oyunculuk için film çekmiyor anlayacağınız. PK'da da bu kural değişmemiş. 3 idiots'un yönetmeni Rajkumar Hirani'nin elinden çıkan filmde bu sefer biraz daha eleştiriye açık bir konu seçilmiş: "Din" Özellikle de Hindistan gibi binlerce dini içinde barındıran bir ülkede kabul edilmesi kolay olmayan şeylerden biri olsa gerek dinler üzerine bir film yapmak. :D Fazla spoilere girmeden konusuna da değinmek istiyorum: Çooook uzaklardan dünyayı ziyarete gelen bir arkadaş, geriye dönüş yolu olan anahtarını bir olay üzerine kaybeder. Dünyanın sakinleri insanlarla iletişim kurmaya çalıştığı her seferinde anlar ki tüm istekleri gerçekleştiren biri vardır. Ondan bir şeyler istersen sana mutlaka verir. Bu kişinin Tanrı olduğunu öğrenir ve isteğini gerçekleştirmesi için Tanrıyı aramaya koyulur. Ancak bilmediği bir şey vardır: Binlerce Tanrıya sahip Hindistan'da hiçbir şey umduğu gibi kolay olmayacaktır. :D
Filmin ilk 10 dakikasına geldiğimizde emindim filmin mükemmel olacağına! Bendeki ilk etkisi bu oldu çünkü başlangıçtan itibaren insanı öylesine sarıyor ki.. İzlediğiniz zaman anlayacaksınız eminim ne demek istediğimi. :D Hikayenin anlatılış tarzı ve Aamir Khan'ın oyunculuğu birleşince enfes bir film çıkmış ortaya! Filme 10 üzerinden 9 veriyorum ki sonuna kadar hak ediyor. ;) Filmin ismi karakterimize verilen lakaptan geliyor. Peekay'ın kelime anlamını tam olarak bulamasam da " kronik alkoliklik " diye tabir etmek yanlış olmaz. Bizimki insanlara cevap veremeyecekleri sorular sordukça adı da Peekay'a çıkıyor doğal olarak.. :D :D
Film hakkında ilginç bilgilerden biri de Aamir Khan'ın Peekay'ı canlandırırken giydiği giysilerin başka insanlara ait olması. Yapım ekibi Peekay'a bir stil hazırlamaya çalışırken sokağa çıkıp yoldan geçen insanlardaki beğendikleri giysileri istemişler. Aldıkları giysilerin yerine yeni bir elbise veya para vermişler. Düşünsenize sokakta birileri sizi çevirip üstündekini bana ver diyor :D ahaha :D
Filmde en çok sevdiğim bölümlerden bir kaçını gif olarak paylaşmak istiyorum. O yüzden filmi izlemeden bilgi almak istemeyenler gif bölümünü atlayabilirler ;) Bu arada bloğumun linki bulunan gifler kendi el emeğimdir.
Çok uğraştırdı ama olsun değdi emeğime :D













Filmin konusu kadar şarkıları da çok güzeldi. Hepsi tek tek dinleme listemdeki yerlerini aldı. ;) 
Çok keyifli!! :D Dinlemek isterseniz;



Yeni bir yazıda görüşünceye dek esen kalın efenim!! ^_^