gökkuşağı

30 Eylül 2014 Salı

Dizi Önerisi: "It's Okay That's Love"

Anyong çingular!! Uzun zamandır Kore dizisi önermediğimi farkedince bugün size bir dizi tavsiyesiyle geldim. Uzun zamandır izlediğim dizilerin arasında en iyilere aday bir dizi: It's Okay That's Love

Geçen sene bu kıvamda 3 dizi vardı: I Hear Your Voice, Man From the Stars ve Master's Sun. Eminim bu dizileri beğenenler It's Okay That's love'ıda sevecekler. Bu arada bu diğer üç diziyi de izlemediyseniz hemen koşun vakit kaybetmeden izleyin benden söylemesi ^_^ 
Dizinin başrollerini sevdiğim iki oyuncu paylaşıyor: 
Bakışlarına bittiğim; Jo In Sung 
ve
Sevdiğim kadın tiplemelerinin başrolü; Gong Hyo Jin

Yan karakterlerinde başrollerden farkı yok aslında, izlediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Diğer oyuncular ise: 
Sevgili zürafam; Lee Kwang Soo
Oynadığı tüm karakterlere müthiş bir ruh katan oyunculuğuna bayıldığım ajuşşi; Sung Dong il
Exo'nun vokallerinden, dizideki acıların çocuğu; DO

Konuya başlamadan önce uyarayım bu dizi ile ilgili kesinlikle spoiler almamalısınız benden söylemesi! O yüzden bende elimden geldiğince spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım ^_^
Diziye dönersek birbirinden farklı kişiliklere sahip 4 kişinin ev arkadaşı olması ne kadar garip, komik, trajik hallere girebilir bunu çok iyi anlatan bunun yanında da garip ama sevimli bir aşk hikayesini konu alan bir psikolojik dizidir kendileri. Psikoloji nerden çıktı ya dediğinizi duyar gibiyim :D Şimdi bu beş kişiden 2si sorunlu birer Psikolog, biri takıntılı bir yazar, biri de Tourette Sendromundan muzdarip olunca işin içine psikoloji girmeden olmuyor tabi :D Psikolojik bir dizi dediğime bakmayın kesinlikle sıkıcı değil bilakis ortaya mükemmel bir konu ve izlenesi müthiş bir dizi çıkmış. Ayrıca benimde Psikolojiye olan ilgim diziyi daha da izlenilesi yaptı ki benim için her bölüm büyük keyifti ^_^







Dizideki tüm oyuncular tek kelimeyle müthişti ayrıca birbirleri arasındaki uyumun diziye farklı bir renk kattığı ortada. Bu arada bildiğim kadarıyla hiç oyunculuk tecrübesi olmayan DO'nunda diğer oyunculardan bir farkı yoktu. Benden geçer not aldı. Rolünün hakkını vermiş, beğendim ;)


Emin olabilirsiniz ki diziyi izlerken kahkahalara boğulup gülerken bir yandan da katıla katıla ağlayabilirsiniz. O yüzden her şeye hazırlıklı olun işte tamda bu yüzden spoiler almamalısınız. Dizi hakkındaki en küçük bir ipucu bile bütün büyüyü bozabilir!!






Dizideki en sevdiğim sahneye gelirsek aslında dizide bir değil birkaç tane sevdiğim sahne var ama hepsinin önüne geçeni söyleyeceğim. (Burda azıcık bir spoiler olabilir, istemiyorsanız bundan sonraki cümleyi atlayarak devam edin) Jae Yul'un Han Kang Woo'nun ayaklarını yıkayıp, ayakkabılarını giydirip gönderdiği sahnede içim cız etti. Etkilenmemek elde değildi...
Veee geldik dizinin ostlarına!! Dizinin kendisi gibi şarkıları da müthiş inanın dinlemeye doymadım doyamıyorum!! ^_^ Hadi birlikte dinleyelim :)
Davichi - It's Alright it's Love

Crush ft. Punch - Sleepless Night

Family of the Year - Hero

Hong Dae Kwang - I Feel You

Böyle olmayacak en iyisi tüm playlisti eklemek :D Siz açın o çalsın kulaklarınızın pası silinsin.. :D
Benden şimdilik bu kadar canlar, yeni bir yazıda görüşmek üzere!! Aloohaaa!! ^_^

28 Eylül 2014 Pazar

Kavganında (!) Adabı Olmalı!

Benim annemle iletişimimiz meşhurdur. Kendisiyle zaman zaman anlaşamasakta severiz birbirimizi :D ahaha :D Anne-kız diyaloğumuzdan oluşan yazım Song Seung Hun Üzerine Bir Anne-Kız Parodisi ^^ çok yorum aldığı için zannediyorum ki keyifle okudunuz o yüzden bugün size yine bir anne-kız diyaloğumuzu anlatacağım. Başlıktan ne demek istediğimi daha sonra anlayacaksınız :D Ben yine uyarımı yapayım sonra demedi demezsiniz :D
UYARI: Bundan sonrasında anlatılacaklar tamamyla gerçektir ve bizzat yaşanmıştır. Konu Absürd komedi olarak devam edecektir!! 
Geçenlerde biz yine annemle günlük rutin yürüyüşümüzü yaparken biraz manzaramız değişsin diyerek yürüyüş güzergahımızı değiştirdik ve Kızılırmak'ın kenarında yürümeye karar verdik. (Bu arada hep böyle absürd durumları yürürken yaşıyoruz kesin temiz hava çarpıyor bizi! ahaha :D) Irmak manzarasıyla birlikte yürürken annem ırmağın karşı tarafında bir görüntüye takılmış böylece sohbet başladı:
Annem: Ayy noluyo! Özge baksana, kavga mı ediyorlar şunlar?! Burdan ben tam göremiyorum, gözüm orayı seçmiyor..
Ben: Kim? Hani nerde? 
Annem: Bak şurda.. Irmağın karşı tarafına bak... Şu yeşilliğin orda.
Annemin dediği yöne bakmamla kahkaha atmam bir oldu çünkü kavga eden felan yoktu tam tersine iki sevgili baya muhabbetli (!) bir haldeydiler.
Annem: Noldu? Neye gülüyorsun? Dur bakalım yine bir şey geliyor bunun altından, ne oldu yine?
Ben: ahahahahaa :D Ayyy anneeee ne diyim ben sana :D Onların kavga ettiği felan yok!
Annem: nasıl ya? Saç başa kavga ediyorlardı sanki?
Ben: ooyy :D :D Annecim sen kavga görmemişsin :D ahaha :D Onlar kavga etmiyorlar da baya mercimeği fırına veriyorlar gibiydiler :D 
Annem: Nee! Tamam tamam sus!! Bişey demedim! 
Ben: ahaha :D :D :D :D
A: ya tamam sus gülüp durma!
B: Anne istersen gidip ayıralım kavgayı (!) ama araya giren yermiş dayağı bak söyleyeyim! :D ahaha :D
A: Tamam diline düştük senin artık! Nerden gördüm de söyledim! :D
B: Tamam tamam sustum :D :D

Böylelikle yola devam ettik. Dönüş turumuzda yürüyüş yolunun yan tarafındaki çimenlerin üzerine oturmuş iki sevgili bizi görünce kafalarına ceketlerini çektiler. (Böyle olunca bizde tabi ne yaptıklarını hiç mi hiiiiç anlamadık!) Onları biraz geçip arkada bırakınca annemle göz göze geldik ve ben yine kahkahayı koyverdim.
B: ahahahhahaa :D :D Anne bugün ne çok kavgacı tiplerle dolu burası değil mi?!
A: Yaa ne demezsin! 
B: Anne aman biz karışmayalım arada kalırız sonra! :D
A: Tamam oldu! Sana da eğlence çıktı bakıyorum da! Bana bak seni böyle görmeyeyim sakın bir yerlerde!
B: oooo kavga döndü dolaştı beni buldu ya! Onlar kavga ediyor sorgusunu ben veriyorum yaf! Anne farkındaysan burda seninle uslu uslu yürüyüş yapan benim ya, onlar gibi kavga (!) etmiyorum, etmemde! 
A: İyi tamam bişey demedim, hadi gidelim bir kavgaya karışmadan! :D
B: Bak ya! Hem bana söylüyor hem kendide şakasını yapıyor :D İyi hadi gidelim :D :D
Eveeet geldik bu yazıdan çıkarılacak derse! 23 Yaşında biri olarak gençlere sesleniyorum bu kadar kavgacı (!) olmak zorunda değilsiniz! (Böyle söyleyince yaşlı hissettim kendimi!) Özellikle de sokağa bu kadar dökmeyin kavgalarınızı! Allah korusun araya giren felan olur dayak manyağı yaparsınız milleti! ahahaha :D Tamam sevin birbirinizi ama herşeyin bir sınırı bir usulü olduğunu bilin, duvar kenarlarında üstüne ceket çekmek nedir ya?! >.< Neyse konu komediden çıkıp trajediye dönüşmeden burda bitiriyorum yazıyı! :D Son olarak başlıkta da dediğim gibi: Kavganında bir adabı olmalı!! ^^

15 Eylül 2014 Pazartesi

Artık Benimde Bir Totoro'm Var!! :D

Selam canlar!! Anyoonngg çingular!! Nasılsınız?? Sizi bilmem ama ben bugün pek bir keyifliyim! Niye mi? İşte bu yüzden!! :D






Nasıl güzel olmuş mu?Kardeşimle birlikte kendi ellerimizle yaptık.Baya uğraştırdı ama değdi! Siz ne dersiniz bilmem ama ben çok beğendim. Çok yorulduk ama bitince şu güzellik yorgunluğumuzu da aldı götürdü. Hamaratız hamarat!! Elimizden her iş gelir!! Kariyerde yapar duvarda boyarız! ehehe :D Totoro benim en sevdiğim anime karakterlerinden biri, hatta bayıldığım bile söylenebilir! :D Elimden gelse bu duvarı tümüyle Miyazaki anime karakterleriyle doldururdum ama bu kadarı bile baya uğraştırdı ama bana belli olmaz belki bakarsınız Totoro'nun yeni arkadaşları olur? :D


Bu arada paylaşmadan edemeyeceğim. İzlenmeye değer bir kesit: Studio Ghibli'nin 25.yıl konserinden My Neighbor Totoro'nun Tema Şarkısı!


Görüşmek üzere çingular! Kendinize iyi bakın!! ^_^

3 Eylül 2014 Çarşamba

Devamı Olmayan Yazılar; "Yarım Kalmışlar..."

Zaman zaman yazdığım ama sonunu getiremediğim yazılarımı birleştirerek böyle değerlendirmek istedim. Belki bir gün tamamlanır bu yazılar ve ben yeni halini paylaşırım ne dersiniz? ^^

..GÖZYAŞI..
Dökül avuçlarıma gözyaşı damlaları gibi kıymetini bileyim, düşürmeyeyim seni ömrüm boyunca avuçlarımdan.. Gülüşünü sakla başkalarına gözyaşını ise sadece bana.. Gözyaşlarının değerini sadece ben bileyim. Unut benim yanımdayken “erkek adam ağlamaz” lafını… acını bileyim acım olsun… Kara bulutlarını kovalayayım en neşeli halimle daha olmadı oturur gözyaşını paylaşırım seninle… Sen yeter ki bana dökül sadece ve sonra gülmek için başkalarına gitme… İşte o zaman 2 kişi saymazlar bizi bir oluruz, tek oluruz, yek oluruz seninle...
--------

NEDEN?
Nedir benim sende ki bu çaresizliğim? Nedir benim bitiremediğim şey? Şuan ki nefretim önceki sevgimi karşılamadı mı daha? Eşitlenmedi mi? Sıfırlanmadı mı? Birbirini götürmedi mi? YETMEDİ Mİ???

Tam her şey yoluna giriyor, alışıyorum dediğim anda belirip hayatımı bu kadar yoldan çıkarmayı nasıl başarıyorsun? Ve neden ben tüm nefretime rağmen "Hayır" diyemiyorum!!  Hoş geldin deyip yine en başa sarıyorum!! Sonrası? Sonrasında yine kendi kendine kalmış, nefes alamayan sadece zaman geçsin diye bekleyen biri kalıyor… Böyle zamanlardan sonra, çok sonra, küçük bir ışık görüp tutunduklarımıda  yok ediyorsun… Yeter… Yetmeli artık!!
Nedir benim kendimi senin parçalarında görme isteğim? Bütün olanlara rağmen nedir bu hakkını alma isteği? Konuştuğun her kelime de kendimi arama, yazdığın her şeyde kendimi görme isteği?? Yazdığın kitabın ithafı olma isteği?? Nedir benim bu mazoşistliğim? İnsan nefret ettiği birinin neden parçası olmak ister?
                                                【--------

Bazen diyorum ki bir Kedim olsa ama sonra vazgeçiyorum diyorum ki: ona da yazık…
-`´-