gökkuşağı

Kapadokya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kapadokya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2014 Perşembe

EfeKızı günyüzü gördü; Kızılırmak Keyfi! ^^

Uzun zamandır ev kuşu olmuştum resmen birde kış mevsiminde olduğumuzdan iyice içerilere çekilmiştim. Söylemiştim değil mi üşümeyi hiç mi hiç sevmiyorum :( Bu aralar şubata hiç yakışmayacak şekilde sıcak olduğundan evden çıkma fırsatım oldu. (ama keşke şubat namına yakışır şekilde davransa ben üşümeye razıyım!!) Ve sonuç olarak birkaç gündür annemle kendimizi Kızılırmak'ın yanında buluyoruz. Irmak seyrinde yürümek pek bir keyifli oluyor ^^ Eğer yolunuz olur da Kapadokya'ya düşerse mutlaka Avanos'a gelin ve Kızılırmağın keyfini çıkarın. İşte size bugünden birkaç kare ^^ ( Telefonla çektim görüntü kalitesi pek iyi değil ama idare edin artık ^^)
İlk olarak gökyüzü bugün muhteşemdi!! Ben bulutları izlemeye bayılırım o yüzden bazen bulutları da fotoğraflarım, aynı bugün olduğu gibi ^^


ve işte Kızılırmak keyfi ^^


 Kızılırmak'ın şeker misafirleri!! ^_^



Irmak kenarında oturmak ve piknik yapmak için güzel alanlar var aklınızda bulunsun: eğer buralara yolunuz düşerse piknik için Kızılırmak kenarı iyi fikir! ^^




Ve tabi bizim küçük bir misafirimiz vardı; çok sevimliydi!! Çirkin şey seni!! ^_^

Seyre daldık ve güneşi Kızılırmak kenarında batırdık, böylece birazcıkta Sunset yapmış olduk ^_^


Şimdilik bu kadar canlar yeni yazılarda görüşmek üzere!! ^_^

3 Kasım 2012 Cumartesi

KAPADOKYA'DA SONBAHAR

Güzelim memleketimin her mevsimi bir başka güzel olur ancaaak benim en sevdiğim mevsimi sonbaharıdır. İnsanı kendine has güzelliğiyle şair bile yapabilir, o kadar yani :D
Gelip görmen lazım Sayın Okuyucu :D Sonbaharın o sarı ve kızıllığı düştü her yere, özellikle de peri bacalarına başka bir renk katıyor ki anlatmak yetmez görmek lazım...













DİPNOT: Bu arada bir seri hazırlamak istiyorum Kapadokya'yı bir yerli olarak kendi gözlemlerimle anlatmak istiyorum buraya gelince neler yapılmalı, nerelere gidilmeli nereler mutlaka görülmeli gibi... Birde yabancılar Kapadokya'yı kendi  yerli insanlarından daha iyi tanıyorlar. İnternette öyle şeyler duyuyorum ki inanamıyorum yani; neymiş Kapadokya ağa yönetimindeymiş ( Bunu söyleyen Asmalı Konak dizisine kendini fazla kaptırmış olanlardan biri herhalde anacım burda ne Seymen ağa var ne de hanım ağa :D ) sonra burası sadece balonla gezilebiliyormuş, Allahım neler duymadım ki (evet Abicim burada sadece balonla gezilebiliyor hatta komşu komşuya giderken bile gidecek başka yol olmadığı (!) için balona atlayıp öyle gidip geliyorlar) Hatta bazı kendini bilmez insanlarca bizler mağara adamıyız gelip görmeye şu mağara insanlarına bir el uzatalım da modernleşsinler gibi iğrenç alay konusu olmuşluğumuz da var.Bunu söyleyende bir turist gördüğünde öküzün trene baktığı gibi bakan yaratığın ta kendisi! Anacım sen gel biz sana modern dünyayı gösterelim aynı dili konuşamasakta turistlerle ne kadar iyi anlaşıp dost olduğumuzu gösterelim... Neyse çenem düştü yine, İnşallah bir sorun olmazsa böyle bir seri hazırlamayı düşünüyorum o günü bekleyin :D
(Fotoğraflar için Galip Hasan Temur' a teşekkürler)

11 Temmuz 2012 Çarşamba

ANILARIM İÇİN KIRMIZI ALARM !!!

Ben Göreme' de yani nam-ı diğer Kapadokya da doğdum büyüdüm.(Kendimi şanslı saydığım şeylerden biridir.) O güzel mahallelerinde, peribacalarının arasında çok güzel bir çocukluk geçirdim. Bir sürü acı tatlı anım oldu, o güzel Anadolu insanının eski mahalle kültüründe büyüdüm hani herkesin birbirini bildiği tanıdığı, yardımsever, bir nevi dertlerin ve mutlulukların paylaşıldığı geniş aile kültürü. Benim bildiğim Göreme' m böyleydi.Şimdi o güzel memleketimde herşey değişti ve hala da değişmekte, bu yazıyı yazma sebebim bu duruma bir dur demek istemem.
Şöyleki önceleri yabancı turistlerin bize sadece " misafir " oldukları Göreme, açık yüreklilikle söylüyorum artık onların eline geçmeye başladı nerdeyse biz onlara misafirlik yapıyoruz.Bu yazıyı yazmamın sebebi birilerinin işine karışmak muhalefet olmak değil sadece çocukluğumu, talan etmedikleri henüz değiştiremedikleri kalan anılarımı korumak!
Şuan içimin kanamasının en büyük nedenlerinde bir tanesi de çocukluğumun geçtiği o güzel mahallemde 1-2 tanıdıktan başka kimsenin kalmayışı ve heryerin doğallıktan uzak duygusuz lüks otellere dönüşmesi!
Göreme de yaşayanların çoğu yaşadıkları evlerini ( orjinal kaya evler ) yüksek fiyat verenlere ( nedense çoğunlukla bu kişiler yabancılar oluyor! ) satıp Nevşehir'in diğer ilçelerine bir nevi göç ediyorlar.Sattıkları evleriyse anında inşaata başlanıp lüks otellere çevriliyor. Evini satan ( artık zengin (!) olmuş şahıs) arkasına ne yaptılar, ne olmuş, ne olmamış diye de dönüp bakmıyor bile! Göreme'nin abartmıyorum  %50 si yabancıların elinde ve bu bana çok dokunuyor. Burası bizim kültürümüz, tarihi mirasımız! Eğer böyle devam ederse uzak değil çok yakın zamanda tonlarca para versek bile bu kültür mirasımız elimizden çıkmış olacak, kurtaramayacağız, geri dönüşü olmayacak!!! Neden bunu anlamıyorlar yada daha doğrusu anlamak istemiyorlar? ? ?
Bu yazıyı biraz içimi rahatlatmak için yazdım çünkü içimdeki çocuk bunları gördükçe yerlere yatıp bağıra bağıra ağlamak istiyor ve buna bir " DUR " demek istiyorum.
Şu güzelim memleketimin kaybolmasına izin vermek istemiyorum!!!





        








23 Haziran 2012 Cumartesi

Göreme'yi Göremedim Deme :)

Memleketim gibisi var mı arkadaş? Kışı ayrı güzeldir yazı ayrı güzel bir doğa harikası, Kendimi şanslı saydığım durumlarden biride Göreme' de doğup büyümüş olmamdır yani nam-ı diğer Kapadokya'da... Ben çok yaramaz bir çocuktum derler ya hani tam oğlan çocuğu diye banada öyle söylerlerdi ki pek de haksız sayılmazlar. Tırmanmadığım Peri bacası kalmamıştır, mahalleden oyun arkadaşlarımla en güzel oyun yerlerimiz peri bacalarındaki oyuklardı, o küçük sadece oturacak kadar büyüklükteki oyuklar bize evcilik oynarken çok güzel oda olurlardı ama birde ordan inmesi var ki en büyük meziyet çıktığın yerden geri aşağı inememek :) İnemedeğin zaman etrafta yardım da isteyecek kimsede yoksa iş başa düşer ve düşe kalka inersin off peri bacasından düşmesi de çok kötü olur ki her yerin çizilir acısı da bir şeye benzemez ooo konuyu ben dağıttım yine ama ne yapayım çocukluk günlerim en güzel zamanlarımdı ayrıca şimdiki çocuklara da çok fena üzülüyorum sokakta oynamanın zevkini,akşam ezanının eve dönüşü simgelediğini bilmiyorlar ayy bir an kendimi yaşlanmış hissettim  :) neyse benim güzel memleketimin fotoğraflarıyla birlikte bırakıyorum sizi ;)